1. Anasayfa
  2. Namaz Duaları

Müezzinlik duaları arapça türkçe

Müezzinlik duaları arapça türkçe
0

Müezzinlik yaparken neler okunur? Arapça Türkçe

MÜEZZİNLİK DUALARI

Selamdan sonra okunur:

اللهم أنت السلام ومنك السلام تباركت يا ذا الجلال والإكرام

Okunuşu:

“Allahümme ente’s-selâm ve minke’s-selâm tebârekte yâ ze’-celâli ve’l-ikrâm”

Manasi:

Allahım, sen selamsın, selam senden. Ey celal ve ikram sahibi Allahum, sen mübareksin.

Salevât-ı Şerife:

اللهم صل علي سيدنا محمد وعلي آل سيدنا محمد

Allahümme salli alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ êli Seyyidina Muhammed
سبحان الله والحمد لله ، لا إله إلا الله
والله أكبر ولا حول ولا قوة إلا بالله العلى العظيم Okunuşu:

“Sübhânellâhi velhamdü lillâhi velâ ilâhe illellâhü vellâhü ekber Velá havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azıym”

Manası:

Tesbih Allah’a, Hamd Allah’a, Allah’ın gayri ilah yoktur. Allah En büyüktür.(Günahtan kaçmaya) kuvvet ve (lbâdet yapmaya) kudret ancak Allâh’ın yardımı iledir.

ÂYETÜL-KÜRSÎ

الله لا إله إلا هو الحى القيوم لا تأخذه سنة ولا نوم له ما في السماوات وما في الأرض من ذا الذي يشفع عنده إلا بإذنه يعلم ما بين أيديهم وما خلفهم ولا يحيطون بشيء من علمه إلا بما شاء وسع كرسيه السماوات والأرض ولا يثوده حفظهما وهو العلى العظيم

Okunuşu:

Allâhü lâ ilâhe illâ hüvel hayyül ayyum. La te’huzühüü sinetüvvelâ nevm. Lehüü mâ fissemâvâti ve mâ fil erd* men zellezii yeşfeu indehüü illâ biiznihii ya’lemü mâ beyne eydîhim vemâ halfehüm velâ yuhıytûne bi şey’im min ilmihii illâ bimâ şâae vesia kürsiy-yühüs-semâvâti vel erda velâ yeüüdühüü hıfzuhümâ vehüvel aliyyül azıym*

Meali: Allah!… Başka ilah yok, ancak O… Dâimâ yaşayan. dâimâ duran, tutan hayy u kayyum O. Ne gaflet basar O’nu, ne uyku… Kimin haddine ki, O’nun izni olmaksızın huzurunda şefaat edecek? Onların önlerinde ne var, arkalarında ne var hepsini bilir; onlar ise O’nun dilediği kadarından başka ilm-i ilahîsinden hiçbir şey kavrayamazlar. O’nun kürsîsi bütün gökleri ve yeri kucakla mıştır; her ikisini görüp-gözetmek O’na bir ağırlık da vermez. O öyle ulu, öyle büyük azametlidir onun ilminden hiçbir şey kavra
yamazlar. Onun kürsisi bütün gökleri ve yeri kuşatmıştır. Her iki sini görüp gözetmek ona bir ağırlık da vermez. O öyle ulu, öyle büyük, azametlidir.

Otuz üç (33) kere,

Subhanellah سبحان الله

Elhamdulillah الحمد لله

Otuz üç (33) kere.

Allahu Ekber الله أكبر Sonra şu da okunur:

لا إله إلا الله وحده لا شريك له له الملك وله الحمد يخي ويميت وهو حي لايموث بيده الخير وهو على كل شيء قدير

Okunuşu:

Lâ ilâhe illallâhü vahdehüü lâ şerîkeleh lehül mülkü velehül hamdü yuhyi ve yümiyt vehüve hayyün lâ yemüüt biyedihil hayr vehüve alâ külli şey’in kadîr 21

Manası: Allahtan başka ilah yok… O Tektir ve şeriki yoktur. Mülk onun, Hamd ona mahsus, diriltir ve öldürür. O ölmez bir diridir. Hayır onun eliyledir. O her şeye kadirdir.

Duadan Sonra
ربنا آتنا في الدنيا حسنة وفي اللآخرة حسنة وقنا عذاب النار

Okunuşu:

Rabbenâa êtinâ fiddünyâ hasenetev ve fil êhireti hasenetev ve kina azabennaar… Bi hürmeti’l-Fatiha…

Manası:

“Ey Rabbimiz, bize dünyada ve âhirette iyi hâl ver ve bizi o ateş azabından koru.”

Veya Namazlardan Sonra Aşr-i Şerifler Okunur

Sabah ve Akşam Namazından Sonra Okunan Aşr-i Şerif

Sabah (ve akşam) namazında duadan sonra;
أعوذ بالله السميع العليم من الشيطان الرجيم بسـم الله
الرحمن الرحيم
هو الله الذي لا إله إلا هو عالم الغيب والشهادة هو الرحمن الرحيم (22) هو الله الذي لا إله إلا هو الملك القدوس السلام المؤمن المهيمن العزيز الجبار المتكبر شبحان الله عما يشركون (23) هو الله الخالق البارئ المصور له الأسماء الخشنى يسبح له ما في السماوات والأرض وهو العزيز الحكيم (24)
Okunuşu:
Eüzü billahi’s-semii’lalimi mines-şeytanirracim.

Bismillahir-rahmanir-rahiym, Hüvallahüllezi la ilahe illa ha* alimül gaybi ves-sehädeh* hüver-rahmânür rahıym
Hüvallähüllezi lâ ilâhe illâ hû* el melikül kuddûsüs selâmül mü’minül müheyminül azîzül cebbârul mütekebbir* sübhânellāhi ammâ yüşrikûn(23) Hüvallahül halikul bâriül müsavviru lehül esmâül husna yüsebbihu lehű må fis-semâvâti vel erd* ve hüvel azizul hakim

O öyle Allah ki, O’ndan başka ilah yok! Gaybı da bilir. şehadeti de/görülmeyeni de bilir görüleni de… 0 rahmân’dır, rahim’dir. 22

O öyle Allah ki, O’ndan başka ilah yok! Öyle melik (padişah) ki Kuddus/çok mukaddes, tertemiz, Selâm/her selametin kay nağı, iman ve emniyet veren Mü’min, gözeten, koruyan Müheymin, Azîz, Cebbar / dilediğine zorla boyun eğdiren, Müte kebbir/ Büyüklük kendisine mahsus. Tenzîh lah’a/münezzehtir o Allah müşriklerin şirkinden! 23 0 Al

O öyle Allah ki, Hâlık/yaratıcı, Barî; Musavvir/ şekil veren o… En güzel isimler (esmâ-i hüsnâ) O’nun! Bütün göklerdeki ve yerdeki O’na tesbih eder. O öyle aziz, öyle hakimdir!”22 Sonra:

بسم الله الرحمن الرحيم فسبحان الله حين تُمسون وحين تصبحون (17) وله الحمد في السماوات والأرض وعشيا وحين تظهرون (18) يخرج الحي من الميت ويخرج الميت من الخي
ويحيي الأرض بعد مؤتها وكذلك تخرجون (19)

Fe sübhänellähi hiyne tümsûne ve hiyne tüSbihûn (17) Ve lehül hamdü fis-semâvâti vel erdi ve aşiyyev ve hiyne tüZhirün (18)

Yuhricül hayye minel meyyiti ve yuhricül meyyite minel hayyi ve yuhyil erda ba’de mevtihâ* ve kezâlike tuhracûn

Manası:
O halde tesbih Allah’a… O zaman ki, akşam edersiniz ve o
zaman ki sabah edersiniz…
Hem hamd O’na; göklerde ve yerde… Ve ikindileyin ve o zaman ki, öğle edersiniz. 18 O ölüden diri çıkarır, diriden ölü çıkarır ve toprağa ölü münden sonra hayat verir. Sizler de işte öyle çıkarılacaksınız. 19

سبحان الأبدي الأبد

سبحان الواحد الأحد

Sonra Imam Azam Hazretlerinin şu tesbihati okunur. سبحان الفرد الصمد سبحان رافع السماء بغير عمد سبحان من بسط الأرض على ماء جمد سبحان من خلق الخلق فأحصاهم عدد سبحان من قسم الرزق ولم ينس أحداً

سبحان الذي لم يتخذ صاحبة ولا ولداً سبحان الذي لم يلد ولم يولد ولم يكن له كفوا أحد

-“Subhâne’ebedi’l-ebedi,

Subhâne’l-vahidi’l-ahad, Subhane’l-ferdi’s-samed,

Subhâne’r-râfi’s-semâe bi gayri amed, tell

Subhane men basata’l-arda alâa mâain cemed, Subhâne men halaka’l-halka fe ahsâahüm aded,

Subhâne men kaseme’r-rizka ve lem yense ehad, du

nu Subahe’l-lezî lem yettehiz sâhibeten ve lâa veled, hosti

Subhâne’l-lezzî lem yelid ve yûuled ve lem yekün lehûu küfüven ahad…” Manâsı: Ebedi ve ebed olan Allâhü Teâlâ hazretlerini tenzih ve tesbih ederim,
Tek ve bir olan Allâhü Teâlâ hazretlerini tenzih ve tesbih ederim.

Fert ve samed olan Allâhü Teâlâ hazretlerini tenzih ve tesbih ederim.

Göğü direksiz kaldıran ve ayakta tutan Allâhü Teâlâ hazret lerini tenzih ve tesbih ederim.

Arzı üzerine donmuş su yayan tenzih ve tesbih ederim. Allâhü Teâlâ hazretlerini

Halkı yaratan ve onları aded olarak ihsa eden (bilen ve sayan) Allâhü Teâlâ hazretlerini tenzih ve tesbih ederim. Rızkı taksim eden ve hiçbir kimseyi unutmayan Allâhü Teâlânın tenzih ve tesbih ederim. Eş ve evlad edinmeyen o Allâhü Teâlâ hazretlerini tenzih ve tesbih ederim.

O. Doğurmadı ve doğurulmadı! O’na bir küfüv/benzer de

olmadı! (sıfatlarına sahip olan) Allâhü Teâlâ hazretlerini tenzih ve tesbih ederim. Ve daha sonra: سبحان ربك رب العزة عما يصفون (180) وسلام

على المرسلين (181) والحمد لله رب العالمين(182)

Okunuşu:

Sübhâne rabbike rabbil izzeti ammâ yesifûn (180) Ve selâmün ålel murselîn (181) Vel hamdu lillâhi rabbil alemîn (182)

Manâsı:

Tesbih o izzetin sahibi rabbine; onların vasıflarından…

Ve selam mürseline/peygamberlere ¹81 Ve hamd âlemlerin rabbi Allah’a!23 Fatiha-i şerife çekilir…

Sabah Namazının Farzıyla Sünnetiyle Farzı Arasında Okunacak Duâ
يا حي يا قيوم يا ذا الجلال والإكرام أسئلك أن تُخيي قلبـي بنـور معرفتـك ابـدا يا الله يا الله يا الله يا بديع

السموات والأرض Yaa hayyu yaa kayyûmü yâa zelcelâali ve’l-ikraam. Es’elüke en tuhyiye kalbii binuuri ma’rifetike ebeden yâa Allâhü yaa Allâhü yaa Allâhü yâa bediassemåavâati vel’ardı.”

„Ey Hay ve Kayyûm olan (Allâh’im); Ey celâl ve ikram sahibi olan (Allâh’ım)! Ey gökleri ve yeri eşi ve benzeri olmayan bir mü kemmellikte yaratan (Allah’im) I Ey Allah’im, ey Allah’im, ey Allah’ım! Kalbimi mârifet nûrunla ebediyyen ihyâ etmeni istiyo rum.”

Bu duâyı sabah namazının sünneti ile farzının arasında en az üç defa okumaya devam eden kimseye son nefesinde imanla gitmek nasib olur.

Yatsı Namazından Sonra Okunan Aşr-i Şerif

Yatsı namazından sonra;

1- Âmer-resûlü (Bakara sûresinin son iki âyet-i kerimesi)

okunur.

2- Mülk süresinin okunması da çok faziletlidir.

Âmener-resûlü

آمن الرسول بما أنزل إليه من ربه والمؤمنون كل آمن بالله وملائكته وكتبه ورسله لا نفرق بين أحد من رسله وقالوا سمعنا وأطعنا غفرانك ربنا وإليك المصير (285) لا يكلف الله نفسا إلا وسعها لها ما كسبت وعليها ما اكتسبت ربنا لا تؤاخذنا إن نسينا أو أخطأنا ربنا ولا
تحمل علينا إضرا كما حملته على الذين من قبلنا ربنا ولا تحملنا ما لا طاقة لنا به واعف عنا واغفـز لنا وارحمنا أنت مولانا فانصرنا على القوم الكافرين (286)

Okunuşu:

Bismillâhir-rahmânir-rahiym

âmener-rasûlü bi mâ ünzile ileyhi mir rabbihi vel mü’minûn küllün âmene billâhi ve melâa-iketihî ve kütübihî ve rusülih* lâ nüferriku beyne ehadim mir rusülih* ve kalū semi’nâ ve eta’nå ğufräneke rabbenâ ve ileykel masıyr (285)

Lâ yükellifüllähü nefsen illâ vüs-ähâ* lehê mâ kesebet ve aleyhâ mektesebet* rabbenâ lâ tüâhıznâ in nesînâ ev ahta’nâ* rabbenâ ve lâ tahmil aleynâ iSran kemâ hameltehů alellezîne min kablinâ rabbenâ ve lâ tühammilnâ mâ lâ täkate lenâ bih* va fü annâ* vağfir lenâ verhamnâ* ente mevlânâ fensurnâ alel kavmil kâfirîn (286)

Manâsı:

Peygamber, rabbinden kendisine ne indirildi ise ona îmân getirdi. Mü’minler de… Her biri Allah’a ve melâikesine ve kitap larına ve peygamberlerine: “Peygamberlerinden hiçbirinin arası nı ayırmayız” diye îmân getirdiler ve şöyle dediler: “Semi’nâ ve eta’nâ! (işittik ve itaat ettik) Gufranını dileriz Ya Rabbenâ! Sa nadır gidiş…” 285

Allah kimseye vüs’undan/gücünden öte teklif yapmaz. Her kesin kazandığı lehine, yüklendiği aleyhinedir.

Yâ Rabbenâ! Eğer unuttuk veya kasdımız olmayarak yap tiksa, bizi muâhaze buyurma/sorumlu tutma!

Ya Rabbenâ! Hem bize, bizden evvelkilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme.

Ya Rabbenâ! Hem de bize takatımız olmayanı yükletme ve bizden günahlarımızı afv buyur ve bizlere mağfiretini revâ, rah metini atâ kil/ihsan et! Sensin mevlâmız! Bizi mansur/yardım olunmuş buyur;ar
tik kâfirlere karşı…”

İkindi Namazından Sonra Okunan Aşr-i Şerif

محمد رسول الله والذين معه أشداء على الكفار رحماء بينهم تراهم ركعا سجدا يبتغون فضلا من الله ورضوانا سيماهم في وجوههم من أثر السجود ذلك مثلهم في التوراة ومثلهم في الإنجيـل كـزرع أخرج شطأه فآزره فاستغلظ فاستوى على سوقه يعجب الزراع ليغيظ بهم الكفار وعد الله الذين آمنوا وعملوا الصالحات منهم
مغفرة وأجرا عظيما(29)

Bismillâhir-rahmânir-rahıym. Muhammedür-rasûlüllah* vellezîne meahü eşiddâa-ü älel küffâri ruhamâa-ü beynehüm terähüm rukkean süccedey yebteğûne fadlem minellāhi ve rıdvânâ * sîmâhüm fi vücûhihim min eseris-sücûd* zâlike meselühüm fit tevrăti ve meselühüm fil incîl* ke zer-ın ahrace şat-ehû fe âzerahû festağleza festevâ àlâ sûkıhî yu’cibüz-zürra-à li yağıyza bihimül küffâr* veädellähüllezîne âmenû ve amilus-sālihāti minhüm mağfiratev ve ecran aziymâ (29)

Muhammed Rasûlullah’tır! Onun maiyyetindekiler/eshâbi ise küffara karşı çok çetin, kendi aralarında gayet merhametli dirler. Onları görürsün; cemaatle ruků, sücûd ederek, Allah’tan fazl ve rıdvan isterler. Simaları/alâmet ve nişanları secde eserin den yüzlerindedir. Bu onların Tevrat’taki meselleri…

İncil’deki meselleri de: Bir ekin gibidir ki, filizini çıkarmış, derken onu kuvvetlendirmiş, derken kalınlaşmış, derken sapları üzerinde bir düze istikamet_almis… Zürra’in/çiftçilerin hosuna gidiyor.

Onlarla/sahabilerle, kâfirlere gayz ve öfke vermek için/Allah sahabileri böyle yetiştirdi…
Onlardan iman edip de sâlih sâlih ameller yapanlara Allah hem bir mağfiret va’d buyurdu, hem de bir ecr-i azîm/büyük mükâfat!

Öğle Namazından Sonra Okunan Aşr-i Şerif

إن للمتقين مفازا (31) حدائق وأعنابا (32) وكواعب أترابا (33) وكأسا دهاقا (34) لا يسمعون فيها لغوا ولا كذابا (35) جـزاء مـن ربـك عطـاء حسـابا (36) رب السماوات والأرض وما بينهما الرحمن لا يملكون منه خطابا (37) يوم يقوم الروح والملائكة صفا لا يتكلمون إلا مـن أذن له الرحمن وقال صـوابا (38) ذلـك اليـوم الحق فمن شاء اتخذ إلى ربه مابا (39) إنا أنذرناكم عذابا قريبا يوم ينظر المرء ما قدمت يداه ويقول الكافر يا
ليتني كنت ترابا (40)

Bismillâhir-rahmânir-rahiym. inne lil müttekiyne mefazen

Hadâika ve enâbâ

Ve kevâibe etrābâ

Ve ke’sen dihākā

Lâ yesmeûne fîhâ lağvev velâ kizzâbâ (35) Cezâem mir rabbike atäen hisâbâ (36)

Rabbis-semâvâti vel erdi vemâ beynehümer rahmâni lâ yemliküne minhü hrtaba

Yevme yekümür-rühu vel melâa-iketü saffâ* lâ yetekellemûne illâ men ezine lehür rahmânü ve kale savâbâ
Zâlikel yevmül hakk* femen şâa-ettehaze ilâ rabbihî meâbâ

İnnå enzernâküm azâben karîbâ* yevme yenzurul mer-ü mâ kaddemet yedâhü ve yekûlül kâfiru yâ leytenî küntü türâbâ

Bismillâhi’r-rahmâni’r-rahiym

Şüphesiz ki korunanlara halâs/kurtuluş ve zafer var, Hadikalar/bahçeler var, üzümler var. 31

Ve turunç sineli/tomurcuk göğüslü yaşıt kızlar var. Ve bir dolgun peymâne/kadeh var! 33

Orada ne boş bir lâf işitirler, ne de bir tekzib/yalan… 35 Bir karşılık ki rabbinden atâ ve ihsan; yeter mi yeter! O, göklerin ve yerin ve bütün aralarındakilerin rabbi: Rahmân… Bir hitaba mâlik olamazlar ondan!

O gün ki kıyama duracak Ruh ve melâike saf saf… Bir ke lime söyleyemezler; o kimseden başka ki, o Rahmân ona izin vermiş… O da savabı/doğruyu söylemiştir…  O gün ki haktır, o halde dileyen, rabbine varacak bir yüz edinsin!

Çünkü biz size yakın bir azâbı ihtar ettik… o gün ki, kişi

ellerinin ne takdim ettiğine/ne gönderdiğine bakacak ve diyecek ki kâfir:

“Ah n’olaydı ben, bir toprak olaydım!”

Anasayfa

Abdest Duaları

Şifa Duaları

Dua Nasıl Edilir?

Nazar ve Büyü Duaları

Korunma Duaları

Beddualar

Kategoriler

BENZER KONULARIMIZ:

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir