1. Anasayfa
  2. Beddualar

Beddua (بددعا) Caiz olan ve Olmayan Beddua

Beddua (بددعا) Caiz olan ve Olmayan Beddua
0

Beddua

Arapça: (بد دعا)

Beddua, birinin aleyhine dua etmektir yani helak olması, Allah’ın rahmetinden uzak olması, canına, ailesine veya malına zarar gelmesini istemektir. Beddua, tasvip edilen bir şey değildir lakin caiz olan ve olmayan beddua şekilleri vardır. Örneğin :

Caiz olan beddua: Zalime bedduadır. Caiz olmayan beddua ise, suçsuz birine beddua etmektir ki bu beddua edene döner.

Tanım:
Bir kimsenin başına kötü şeyler gelmesi için yapılan dua.

Etymoloji:
“Beddua” kelimesi, Farsça’da “kötü” anlamına gelen “bed” ve Arapça’da “dileme, isteme” anlamlarına gelen “dua” kelimelerinden oluşmuş bir bileşik isimdir.

Dini Açıdan:
Dinin zulüm ve haksızlık saydığı geçerli sebeplere dayanması şartıyla beddua etmenin câiz olduğunu gösteren âyet ve hadisler vardır. Nitekim müfessirlerin çoğu, “Allah kötü sözün alenen söylenmesini sevmez; ancak zulme uğrayanlar hariçtir” (en-Nisâ 4/148) meâlindeki âyetin haksızlığa uğrayanların zalime beddua etmelerine izin verdiğini belirtmişlerdir. Ayrıca Hz. Peygamber’in de müslümanlara işkence etmek, İslâm dinine şiddet ve baskı yoluyla karşı koymak gibi kötülükleriyle tanınan bazı müşriklere beddua ettiğini ve bu bedduasının etkisini gösterdiğini bildiren hadisler vardır.

Özellikle mazlumun bedduasının kabul olunacağına dair bazı hadisler vardır. Nitekim birçok kaynakta yer alan bir hadise göre Resûlullah Muâz b. Cebel’i Yemen’e vali olarak gönderirken bazı görevlerini sıraladıktan sonra, “Mazlumun bedduasından sakın! Çünkü onunla Allah arasında perde yoktur” diyerek zulüm ve haksızlık konusunda onu uyarmıştır (Buhârî, “Meẓâlim”, 9).

Bedduanın İslam Ahlakındaki Yeri:
Bununla birlikte beddua Hz. Peygamber’den en az duyulan sözlerdendir. Bunun sebebi, İslâm ahlâkında af ve ihsana adaletten daha çok önem verilmesidir. Nitekim, “Bir kötülüğün karşılığı onun dengi bir kötülüktür. Yine de bir kimse bağışlar ve böylece iyilik yolunu tutarsa artık onu ödüllendirmek Allah’a düşer” (eş-Şûrâ 42/40); “Kim sabreder ve bağışlarsa işte bu, muhakkak ki büyüklere yaraşır yüce davranışlardandır” (eş-Şûrâ 42/43) meâlindeki âyetler bağışlamanın üstünlüğünü açıkça göstermektedir.

Sonuç:
İslâm âlimleri, müslümanların olur olmaz sebeplerle birbirleri aleyhine beddua etmelerinin İslâm ahlâkıyla uyuşmayacağına dikkat çekmişlerdir. Özellikle mutasavvıf ahlâkçılar bedduanın tasavvufî edeple bağdaşmadığını belirtirler. Nitekim Gazzâlî tevekkül ehlinin uyması gereken kuralları sıralarken bunlardan birinin de malı çalınan kimsenin hırsıza beddua etmekten kaçınması olduğunu, eğer beddua ederse tevekkülünün bâtıl olacağını kaydettikten sonra zâhid ve mutasavvıfların zalime beddua etmek yerine ona acıdıklarını, ıslah olması için dua ettiklerini anlatan rivayetler aktarır.

Bu bilgiler ışığında beddua etmek yerine bağışlamak ve af yolunu tercih etmek İslam ahlakında daha faziletli bir davranış olarak görülmektedir.

Beddua, kötü bir dileğin Allah’a yöneltilmesi anlamına gelir ve İslam’da karmaşık bir konudur. Bir yandan, zulme uğrayanların zalimlere karşı beddua etmesine izin veren ayet ve hadisler vardır. Öte yandan, İslam affetmeyi ve merhameti teşvik eder ve beddua genellikle bu değerlerle çelişir.

Bedduanın Caiz Olduğu Durumlar:

  • Zulme Uğrayan Kişi: İslam’a göre, haksızlığa uğrayan bir kişi, kendisine zulmeden kişiye karşı beddua edebilir. Bu, mazlumun Allah’tan yardım ve adalet talep etmesinin bir yolu olarak görülebilir.
  • Toplumun Maslahatı İçin: Bazı durumlarda, İslam toplumunun genel iyiliği için beddua etmek caiz olabilir. Örneğin, Peygamber Efendimiz, Müslümanlara zarar veren bazı müşriklere beddua etmiştir.

Bedduanın Uygun Olmadığı Durumlar:

  • Kendi Kendine veya Sevdiklerine Karşı: İslam, bir Müslümanın kendisine, çocuklarına veya malına karşı beddua etmesini yasaklar. Bu tür bedduaların kabul edilmeyeceğine inanılır.
  • Genel Bir Düşmanlık veya Kinle: Beddua, sadece öfke veya intikam duygusuyla yapılmamalıdır. İslam, affetmeyi ve düşmanlara karşı bile merhametli olmayı teşvik eder.

İslam Alimlerinin Görüşleri:

İslam alimleri, beddua konusunda farklı görüşlere sahiptir. Bazı alimler, bedduanın sadece aşırı durumlarda ve çok dikkatli bir şekilde kullanılması gerektiğini savunurken, diğerleri bedduadan tamamen kaçınılması gerektiğini düşünmektedir.

Sonuç:

Beddua, İslam’da hassas bir konudur ve dikkatli bir şekilde ele alınmalıdır. Zulme uğrayanlar için bir başvuru yolu olsa da, genel olarak affetme ve merhamet gibi İslami değerlerle çelişebilir. Bu nedenle, beddua etmeden önce dikkatlice düşünmek ve mümkünse affetmeyi tercih etmek önemlidir.

Beddua nedir? İslamda Beddua Kavramı

BENZER KONULAR:

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir