1. Anasayfa
  2. Dua Nedir?

Dua ve Önemi

Dua ve Önemi
0

Duanın Önemi Nedir?

İnsanın Rabbine kulluğunu ve yönelişini göstermesinin çeşitli yoları vardır. Bu yollardan birisi de duadır. Dua, Allah’ın yüceliği karşısında kulun aczini itiraf etmesi, sevgi ve ta’zim duyguları içinde O’nun lütuf ve yardımını dilemesi, bütün kalbiyle yüce yaratana yönelerek ondan istek ve dilekte bulunmasıdır.
Bizleri varlığın en şereflisi olarak yaratan Rabbimiz, bizim kendisine yönelmemizden, el açıp istememizden hoşnut ve razı olur. Allah Teâla’dan istemek ve niyazda bulunmak en önemli kulluk vazifelerimizden biridir. Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde, “Dua, kulluğun özüdür.” buyurarak bu hakikati beyan etmiştir.
Yüce Rabbimiz ikram sahibidir, ikram etmeyi sever. Kul, âdâbına uygun bir şekilde istediğinde Cenab-ı Hakk onun isteğine cevap verir. Allah Rasülü (s.a.v.) de bir hadislerinde şöyle buyurur: “Kul ne zaman, ya Rabbi, derse, Cenab-ı Hakk da ona, söyle kulum. İste, sana verilecektir, der.” Bu konuda bir ayet-i kerimede, ‘Rabbiniz buyurdu ki, bana dua edin, size icabet edeyim. Muhakkak ki bana karşı, büyüklük taslayarak kulluk etmekten yüz çevirenler hor ve hakir olarak cehenneme gireceklerdir’ buyrulmuştur.

Kardeşlerim!
Dualarımızın ibadet sayılması ve kabule layık görülmesi için bazı şartlar vardır. Her şeyden önce dua eden kimse yiyip içtiklerinin helal olmasına dikkat etmeli, elinden geldiğince haram şeylerden uzak durmalıdır. Dua etmenin belli bir zamanı ve mekânı yoktur. Ancak bir kimse dua edeceği zamanı ve mekânı mümkünse seçmelidir. Mübarek gün ve gecelerde, seher vakitlerinde, gönülden yakararak, ellerini semaya, gönlünü Mevlâ’ya açmalı, dünyevî ve uhrevî her türlü isteğini yüce Allah’a arzetmelidir. Dua ederken mümkün mertebe gözlerimiz yaşarmalı, duamız Allah’ın rahmet deryasını taşırmalıdır. Bu takdirde kişinin duasının kabulü umulur.
Dil ile dua etmenin yanında istenilen şeyin sebeplerine de sarılmak gerekir. İstediği şeyler için elinden gelen sebeplere başvurmadan Allah’tan bir şey talep etmek, toprağa tohum saçmadan mahsul beklemeye benzer! Çalışmadan rızık istemek, sağlığı bozan şeylere devam edip şifa beklemek, çare aramadan devâ ummak kulluktan uzak davranışlardır.

Her insanın dua etmeye ihtiyacı vardır, aziz müslümanlar! Hayatın getirdiği her türlü sıkıntı ve yükün hafiflemesi, kişinin gönül dünyasını Allah’a açıp ihtiyaçlarını arzetmesiyle mümkündür. Sevgili Peygamberimizin hayatına baktığımızda onun, güne dua ile başladığını ve dua ile bitirdiğini görürüz. Allah Rasulü’nün bir duası şöyledir: “Ya Rab! Seninle akşama erer seninle sabaha ulaşırız. Seninle yaşar seninle ölürüz. Sanadır dönüş.”
Bu hadisten de anlaşılacağı üzere dua, hayatın her safhasında ve her zaman yapılması gereken bir ibadettir. Sıkıntı ve belalara düşüp çaresiz kaldığında dua ettiği halde, sıkıntılar geçince dua etmeyip Allah’tan gafil yaşamak kâmil bir mümine yakışmaz. Çünkü insan her an ve her yerde Allah’ın rahmet ve keremine muhtaçtır.

Allah cümlemizi gerek kalbi ve diliyle gerek fiilleriyle kendisine hakkıyle dua ve kulluk edenlerden eylesin!

Anasayfa

Abdest Duaları

Şifa Duaları

Dua Nasıl Edilir?

Nazar ve Büyü Duaları

Korunma Duaları

Beddualar

Kategoriler

Dua, İslam’da Allah’a olan bağlılığı ve kulluğu göstermenin en önemli yollarından biridir. Dua, kulun Allah’ın büyüklüğüne karşı kendi acizliğini kabul etmesi ve O’nun lütuf ve yardımını içtenlikle istemesidir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), duanın kulluğun özü olduğunu belirterek bu gerçeği vurgulamıştır.

Allah, kendisine yönelip dua eden kullarını sever ve dualarına icabet eder. Bir hadis-i şerifte, “Kul ne zaman ‘Ya Rabbi’ derse, Allah da ona ‘Söyle kulum, iste, sana verilecektir’ der” buyrulmuştur. Kur’an-ı Kerim’de de, “Rabbiniz buyurdu ki, bana dua edin, size icabet edeyim. Bana karşı büyüklük taslayarak kulluk etmekten yüz çevirenler hor ve hakir olarak cehenneme gireceklerdir” (Mü’min, 40/60) ayetiyle bu hakikat ifade edilmiştir.

Duaların kabul edilmesi için bazı şartlar vardır. Dua eden kişi, helal lokma yemeye dikkat etmeli ve haramdan uzak durmalıdır. Dua etmenin belirli bir zamanı veya mekânı yoktur ancak mübarek gün ve gecelerde, seher vakitlerinde dua etmek daha faziletlidir. Dua ederken kalpten gelerek, samimi bir şekilde, gözyaşlarıyla Allah’a yönelmek önemlidir. Ayrıca dua ederken, talep edilen şeyler için gereken sebeplere sarılmak gereklidir. Sadece dua ederek bir şeyler beklemek, gayret göstermeden sonuç istemek doğru bir davranış değildir.

Her insanın dua etmeye ihtiyacı vardır. Hayatın getirdiği sıkıntıların hafiflemesi, gönül dünyasını Allah’a açarak ihtiyaçlarını dile getirmekle mümkündür. Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) duaları hayatının her anında örnek olmuştur. Bir duasında şöyle der: “Ya Rab! Seninle akşama erer, seninle sabaha ulaşırız. Seninle yaşar, seninle ölürüz. Sanadır dönüş.”

Sonuç olarak, dua, hayatın her anında yapılması gereken bir ibadettir. Sıkıntılı anlarda olduğu gibi, huzur içinde de dua etmek müminin sürekli Allah’a bağlı kalmasını sağlar. Allah, bizleri dualarını içtenlikle yapan ve O’na hakkıyla kulluk edenlerden eylesin.

BENZER KONULARIMIZ:

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir